Koca şirketlerin eğitime ne kadar bütçe ayırdığını görebiliyorsunuz. Bu şirketlere çalışan olarak girmek kolay değil, değil mi? Yani iyi bir okuldan mezun olmanız, belli vasıfları taşımanız, hatta tecrübeli olmanız gerekir.
Peki kılı kırk yararak eğitimli ve yetişmiş personel seçen bu firmaların, bu yetişmiş insanları yetiştirmeye çalışmasının anlamı ne? Çünkü değişmeyen tek şey değişim. Değişimle uyumlu şekilde akmak için ise çalışanlarınızı da güncel tutmak zorundasınız. Çalışanlarınızı güncel tutmazsanız yok olmaya mahkumsunuz demektir.
Okullarımızda durum nasıl acaba? sorusu geliyor akla. Öyle ya, o halde okullar da her an verdikleri eğitimi güncel tutmalılar ki piyasayı besleyebilsinler. Sizce neler oluyor? Mezun olduğunda ekstradan bir sürü eğitim almak zorunda kalan insanlar varsa bir durup düşünmeli derim. Eksik olan ne ki daha okuldan çıkar çıkmaz sertifika sertifika oluyor dört bir yan?
Daha küçük yaşlara inelim. Şu zamanda çocuklara, internetten çıktı aldıran kitap özeti ödevleri ne kadar anlamlı olabilir? Ya da dünya su günü deyip meselâ, ellerine pankartlar tutuşturmak nedir? Dünyadaki kaynaklar hızla tükeniyor diye verilip çocukların kalbine korku salan müfredat konuları ne zaman gözden geçirilecek? Bunların yerine, çözümlere odaklayan, korku ve çaresizliğin değil de çözümün bir parçası olmayı aşılayan bakış açısı nasıl kazandırılacak?
Sevgili öğretmenlerin burada çok önemli sorumlulukları var. İlki kendilerini güncel tutmalarıyla ilgili. Sonra, açık bilgiyi desteklemeleri şart. Hepsinden önemlisi, etki alanlarındaki sınıflarda fark oluşturmaları şart. Her şeyi yeniden tasarlayan öğretmenler lâzım. Sistemi eleştirmek yerine, kendi etki alanında değişiklik oluşturan öğretmenler lâzım.
Bu yönde adım atan her öğretmeni destekliyorum. Benzer bakış açısıyla elini taşın altına koyan insanların bir araya geldiği Başka Bir Okul Mümkün Derneğini destekliyorum.
