Yıllar önce (15 yıl felan) ehliyet almak için kursa giderken kurs hocam bana şöyle demişti: "Direksiyonda asla unutmaman gereken şey şu, hangi tarafa bakarsan araba o tarafa gider, yoksa kaza yaparsın." Gerçekten de araba kullananlar bilir, gözünü yoldan fazla ayırmamak gerekir çünkü ne tarafa bakışlarımız kayarsa ellerimiz, ayaklarımız, bedenimiz kendini o yöne yöneltiyor. Yolun akışının dışında bir yöne bakmayı sürdürdüğünüzde kaza kaçınılmaz oluyor. Artık beni nasıl tembihlediyse ve ben nasıl etkilendiysem; hala araba kullanırken iç sesim hep hatırlatır: Hangi tarafa bakarsan araba o tarafa gider.
Yaşam da aynen öyle. Hangi tarafa bakıyorsak o tarafa gidiyoruz. Ha direksiyonda, ha yürüyerek. Yürürken yazımda anlatmıştım. Şimdi bu da ona ilave bilgi olsun: Yürüdüğün yöne doğru bakarsın. Ya da tam tersi, bir fark edersin ki baktığın yöne doğru yürümüşsün. Yani baktığın yöne gidersin.
Başkalarının kusurlarına çok bakmayın, kendinize bakın diyor Peygamber. Neden? Başkalarının kusurlarına çok bakınca onlara benzemeye başlıyoruz. Kendimizde ise hep harikalık görmek istediğimizden :) , kendimize çok bakınca düzeltici faaaliyetlerde bulunuyoruz.
Farklı olarak, başkalarının ihtiyaçlarına BAKIN diyor ama. Neden? İhtiyaçları görmek bir marifettir. İhtiyaç gördüğümüzde çözüme gider zihin. Ya bir alandaki ihtiyacı görüp o alanda çözüm olacak bir ticaret yapar ve başarılı oluruz. Ya da yardım eder, hayırsever oluruz.
Baktığın yön, zihninde kurguladığın bir karanlıksa, onu harekete geçirerek gerçeğe dönüşmesine yol açarsın. Çok küçüklüklerinden bu yana çocuklarıma en temel öğüdümdür benim: Gözünüzü temiz tutun. Bu ne demek? Ekranlarda her programa bolca serpiştirilmiş seks görüntülerinden sakının misal. Şiddet görüntülerinden sakının. Acı yayan görüntülerden sakının. Sana hiç bir faydası yok bunların.
Bir toplum olarak bize neler izlettiriliyor? Nelere baktırılıyoruz? Emine'nin blogu beni de tavladı. Güney Kore dizileri izlemeye başladım. Dizilerin her biri öğreti dolu, mutlaka iyiye, evrensel değerlere bir çağrı, bir gönderme var. Ülkelerinin sıçramasına bakıyorsun, hayran kalıyorsun. Bizdeki dizilerde değerleri geliştirici, eğitici, öğretici hiç bir şey yok. Sadece kimin eli kimin cebinde belli değil durumları, parçalanmış aileler, ahlak hak getire, seks ve şiddetin her türlüsü, zengin kız fakir oğlan sendromları, sevdim seni almadın beni durumları, ihanetin, hilenin, yalanın, kumpasın her türlüsü...Sonra siyasiler çıkıyor (bunu hepsi yapıyor) "Kumpası Görün! Büyük Oyunu Bozun!" çağrısı yapıyor. Büyük oyun, bize izlettirilenlerde bence.
Tekrar kendi bireysel yaşamımıza dönersek, gözümüzü temiz tutmak en önemli prensiplerimizden biri olmalı. Ve hangi yöne baktığımız...
Hangi yöne bakıyorsun? Senin için en doğru yön bu mu? Kendimiz için doğru olan yönü aslında içsel olarak biliriz. Ve bakışlarımızı o yöne çevirip çevirmeyeceğimize kendimiz karar veririz. Ve bir karar vermek sadece 10 saniye sürer....
Hangi yöne bakıyorsun? Senin için en doğru yön bu mu? Kendimiz için doğru olan yönü aslında içsel olarak biliriz. Ve bakışlarımızı o yöne çevirip çevirmeyeceğimize kendimiz karar veririz. Ve bir karar vermek sadece 10 saniye sürer....