Anne hakları hareketi!

Çocuğuna bir şey öğretmekle, çocuğuna kıyma mevzuunu karıştırmak gibi, çocuğuna öz güven kazandırmaya çabalarken "bırak, sen yapamazsın"larla öne atılan anne çelişkileri vardır. Biz anneler çocuklarımız için her zaman her şeyin en iyisini isteriz. Bununla birlikte, nihayetinde bizlerin de birer birey olduğumuz düşünüldüğünde DOĞRU diye biri sürü YANLIŞ yaparız. Peki bu yanlışlarımız nereye gider?



Bundan bir kaç ay önce 6 yaşında, artık kendi yumurtasını kendi kırıp, istediği kıvamda pişirebilecek yaşa gelmiş olan oğluma yumurta kırmayı öğrettim. Onun için dünyanın en heyecanlı öğretisiydi o gün olanlar. İşine yarayacak bir bilgi öğrenmişti, kendisine inanılmıştı, içindeki acilen büyüme arzusunu sevindiren bir tecrübe yaşamıştı. vs. vs. Ve o heyecanla, dolapta kalan her yumurtayı, mutfakta bulduğu her kabın içinde pişirmek istemiş ve hepsini bana ikram etmişti.
Aynı çocuk; geçen hafta "AAA ANNE SEN BANA HİÇ TREN ALMADIN!" dediğinde "ne şanslısın, bak büyüdüğünde kendine alabileceğin bir şey kalmış!" cevabı karşısında, bir şeylere sahip olmamanın, olmasından daha iyi olabileceğini de böylece öğreniyor. Benim çocuğum olmak zor mu kolay mı bilmiyorum. Bunu çocuklara sormak lazım ;) Bununla birlikte, ben de onlarla hayatı yeniden yeniden ve yeniden öğreniyorum. Evet, bir şeylere sahip olmamam, elimde hala hayalini kurabileceğim şeyler var anlamına da gelmiyor mu biraz?

Anne olmanın zorlukları anlatıla anlatıla bitmez ya;
Neden hep zorluklarına odaklanıyoruz?
Neden hep "daha iyi anne olma yolunda" kendimizle yarışıyoruz?
Doğru anne  dayatması, toplumda büyük bir ekonomi doğurmak adına pompalanan bir motivasyon mudur?
DOĞRU ANNE  yerine DOĞAL ANNE olmamız gerekmiyor mu?
"Yeter ki çocuklar mutlu olsun" miti kaç yüzyıldır var?
Daha önceki yüzyıllarda yaşayan tüm çocuklar mutsuz muydu?

Daha bir sürü böyle soru sorabilirim. Evet, Allah bize çocuklar emanet ediyor. Bize onları güvendiği için hissettiğimiz sorumluluk çok büyük. Bununla birlikte bana beni de emanet etti. Kurduğu sistemde cenneti dahi ayaklarımızın altına serdiğine göre iyi bir şeyiz biz :) Bu çağda, çocuklara; kendileri için deli gibi çaba harcayan anneleri tarafından, hiç bir emek harcamadıkları halde anne değerinden fazla değer yüklenmesi, çocuklara bağımlılık, değersizlik, kıymet bilmezlik, tatminsizlik vs. yani karakter bozukluğu olarak geri dönmektedir.  Yani iyi bir şey yapıyor olduğumuz zannıyla çocuklarımıza en büyük kötülüğü biz yapıyoruz. Ne ironik değil mi?

Bu yüzden DOĞAL ANNELİK-ANNE HAKLARI HAREKETİ diye bir şey olmalı. İçinizden peki babalar? diye soranlar çıkabilir. E buna vereceğim cevap basit, çocuklar konusunda annelerin ne kadar yakınında olduğunu az çok bildiğimiz erkekler de kendi haklarını kendileri savunsun şekerim:))