Siz hiç, sadece bir kez karşılaştığınız birine veya hayatınızda yeri olan birine mikrofon tutarak sorular sorup bunu kayda aldınız mı? Böyle bir görüşmeye rehber oldunuz mu? Dave Isay yapmış bunu. Babasından başladığı bu görüşme onun dünyaya yaydığı bir iyilik hareketine dönüşmüş.
Dave Isay'ın TED konferansını paylaşmak istiyorum sizinle.
Dave Isay ne yapmış? 2003'te ilk StoryCorps kabinini açmış. Bir insanın diğerini dinleyerek onu onurlandırdığı kabinler bunlar. Böylece bir bilgelik arşivi oluşturmuş. On binlerce insana ulaşmış. Onbinlerce bilgelik hikayesi. Amacı, ortak insanlık bilgeliği arşivini büyütmek. Bu, ona TED ödülünü kazandırmış. Derdi ödül felan olmadığı için bunu da büyük hayretle karşılamış.
Dave Isay diyor ki: "Pek çok insana, StoryCorps hikayeleri deyince, akıllarına "ağlamak" geliyor. Ama üzücü oldukları için değil. Çoğu da değil. Sanırım, o anda özgün ve saf bir şey dinledikleri için. Neyin gerçek neyin reklam olduğunu anlamanın çok zor olduğu bir dönemde. Televizyondaki gerçek yaşam programlarının tersi gibi. Kimse StoryCorps'a zengin olmak için gelmiyor. Kimse ünlü olmak için gelmiyor. Bu, basitçe, yüce gönüllülük ve sevgi eylemi. Bu insanların çoğu sıradan insanlar. İncelik, cesaret, namus ve onur ile yaşadıkları hayatlarıyla ilgili konuşuyorlar ve bu hikayeleri duyduğunuzda bazen kutsal topraklarda yürüyor gibi hissediyorsunuz."
Sonra, iyileşme ümidi olmayan hastalara bakan Ira Byock adında bir doktorla yaptıkları işbirliği sonucu iletişimdeki En Önemli Dört Şeyi keşfetmişler. Yani aslında yaşamı kendimize de başkalarına da nasıl zorlaştırdığımıza gönderme de olabilecek bu kadar kolay dört şey:
- Teşekkürler
- Seni seviyorum
- Beni affet
- Seni affediyorum
Bu sabah otobüste çevirisini okuduğum bu 20 dakikalık konferansı, uygun olduğunuz ilk zamanda izlemenizi dilerim.