Bizim bir Edebiyat öğretmenimiz vardı lisede, derste bir şey anlatırken bu cümleyle başlardı sözlerine: Olmaz olmaz deme oluuuurrr!!!OTOMATİK OLMAZCI tiplemesi vardır ya hani, ne söylense "olmaz" der. Bunlar hayırcı değildir, olmazcıdır. Hayırcılar başka. Hayırcılarınki daha çok istek noktasıyla ilgilidir, inat tetiklenmesi felan da devreye girer. Olmazcılarınkiyse, yetenek boyutundaki negatif inançları da kapsar. Mümkünlüğe karşı bir dirençleri vardır. Bu nedenle de esnek düşünce modellerine mesafeli dururlar.
"Türkiye kendi otomobilini üretebilir" dediğinizde otomatikman OLMAZ, üretemez diyenler genelikle bu zihin modelinden çıkar. Size bunun neden mümkün olamayacağını anlatmak için peş peşe en az 20 madde sıralayabilirler. Maddelere baktığınızda altındaki kurban psikolojisi el sallar size. Bununla birlikte, bir HALLEDERİZCİ de size bunun neden mümkün olabileceğini aynı serilikte sıralayabilir.
Peki otomatik olmazcı birine, o an alt benlik çalışacak durumda değilsek nasıl koçluk yapabiliriz? Aklıma gelen sorular bunlar:
- Olmasına fırsat verilseydi, bu fırsat ne olurdu?
- Olmaz dediğinde aslında hangi faydayı deneyimliyorsun? Aynı faydayı başka hangi yol sağlar sana?
- "Olmaz Avcısı" olsaydın, bulduğun olmazları ne yapardın?
- "Mümkün" tarafa geçersen, nasıl bir düşünce modeline sahip olurdun?
- Olmaz geldiği anda gözlerin hangi hareketi yapıyor? Bu hareketin ayna simetriğini yaparak "olur" dediğinde hissedişinde ne fark gördün?
Peki siz ne sorardınız?