Son YGS sınavına ben de girdim. Yıllar yıllar sonra sınava girmek ayrı bir deneyim oldu benim için. Hem kendime koyduğum bir hedefle ilgiliydi bu girişimim, hem de bu yılla birlikte 3 yıl boyunca aile gündemimizde olacak olan üniversite sınavı koşullarına uyumlanmamla... Malum seneye büyük, sonraki sene de küçük kızım girecek sınava. Sınav deneyimimi tazelemem eve farklı bir enerji getirdi. Gerçeklik boyutunda yaşanması, bilinci pekiştirdi.
Sınavda iki kez gözlerim doldu. İlki, çaprazımda oturan ve küçük kızıma benzeyen bir çocuğun avuçlarını gizlice açıp defalarca dua edip edip yüzüne sürüşüydü. Baktım baktım, gözlerim doldu, ben de onun için dua ettim. İkincisi ise dışarı çıkarkenki andı. Binanın dışında her yaş grubundan oluşan kalabalık bir kitle, pür dikkat kapıya bakıyordu ve çıt ses yoktu. Onların merakını, heyecanını, kaygılarını, bizimki ne yaptı sorunsallarını bir an çok derin hissettim ve yine gözlerim doldu. İçim burkuldu dışardaki o çaresiz bekleyişe.
Hepimiz evladımız iyi bir meslek sahibi olsun istiyoruz. Bununla birlikte onlarla bir yere kadar yürüyebileceğiz. Sonra bir sınav kapısından içeri salıp dışarda dua ederek bekleyeceğiz.
Bir çok şey değişmiş. Deneyimleyerek rehberlik etmek anlamında bana çok yardımcı oldu bu sınava girmem. Koçluk çalıştığım öğrencilerimle de istişare edebildik.
Ne önerirsin derseniz, çocuklarınıza okuma alışkanlığı kazandırın derim. Çok hayatî. Okuma ve okuduğunu anlama üzerine yapılandırılmış YGS. Uzun metinler ve şıklar; hem hızlı okuma becerisi gerektiriyor, hem kelime haznesi genişliği hem de okuduğunu anlama yüksekliğini... Dolayısıyla bu iş fantastik kitaplara alışan yeni nesil için biraz zorlu.
LYS mi? Onu bilmiyorum, Haziranda öğreneceğim :)