TEDle21gün maceramın ilk günü. Paylaşılmaya değer fikirlerin
1984’ten beri ortalama 20 dakikallık konuşmalarla yayıldığı bu dünyaya arada sırada uğrarken,
şimdi söz verdim 21 gün uğrayacağım. İlk gün için Molly Crockett’i seçtim.:
“Nöro zırvalarından sakının”
Algıda seçicilik bu olmalı ki, beyine olan ilgim her şeyden
çoktur. İnsanı tanımanın, kendini tanımanın, davranışları açıklamanın ve hatta
kozmik bağlantıların tümüne dair ne varsa bu elektrik motorunda saklı. Dolayısıyla tabii ki sadece benim
ilgimi çekmiyor beyinJ
Molly
Crockett, bir Psikobiyolog. Doktorasını “bilişsel nörobilim” üzerine yapmış ve
beyinle ilgili pek çok araştırmada yer almış bir bilim insanı. Bazen buldukları
bilginin, nasıl da evriltilip piyasada rast gele kullanıldığından dem vurmuş. Örneğin
karar mekanizmasını araştırmak için yaptıkları bir deneyde, deneklere triptofan
vermeleri ve triptofanın peynirli sandviç ve çikolatada da bulunduğu bilgisi
üzerine gazetelerin manşet atması:
“Güçlü
kararlar verebilmeniz için tek ihtiyacınız olan şey peynirli bir sandviç”
“Resmileşti.
Çikolata huysuzlaşmanızı önlüyor”
Oysa bilim dünyasında rastlanılan bilginin “doğru” diye etiketlenmesi için bir dizi 360°
araştırma yapılıp ispatlanması gerekiyor (ve aslında bunu hepimiz biliyoruz).
Ama modern
pazarlama o kadar da sabırlı değil. Nöro bilim, pazarlamada her geçen gün daha
fazla yer alıyor diye vurguluyor Molly. Stresimi azaltayım, depresyonumu
engelleyeyim, daha iyi bir bakış açısı kazanayım, daha mutlu hissedeyim,
konsantrasyonumu arttırayım diye aldığınız market rafındaki bir nöro içeceğin
beyninizde uyardığı bölge ahlaksız olabilir aynı zamanda.
MOLLY CROCKET